Faas, Fano, Jeroen ve Finley bu yıl ilk defa zorlayıcı duygularla mücadele eden kuir gençler için düzenlenmiş bir yaz kampına gidiyorlar. Tüm ülkeden kampa katılan 65 gençle birlikte, beş yoğun gün geçirmeye hazıdırlar. Kamp sırasında kendilerine nasıl daha fazla sevgi şefkat gösterebileceklerini öğreten çalışmalara katılacaklar. Kampta, hayatlarında ilk defa kendileriyle benzer mücadeleleri ve duyguları yaşayan diğerleriyle karşılaşacaklardır. Faklılıklarına rağmen, hepsinin de paylaştığı ortak bir şey vardır: Başkalarıyla bağlar kurmaya duyulan ihtiyaç.
Sevgi dolu bir aileden gelen Faas, şimdi olduğu yere gelebilmek için çok yol gitmiştir. Kampta onaylanmayı ve kendisiyle benzer mücadeleler veren akranlarını bulmayı istiyor. Fano için kalabalık içinde olmak çok zor, ama Faas’ın kendi çıkış hikayesini duyduğunda, o hikayede kendisini görür ve içinde bir şeyler değişmeye başlar.
Jeroen, daha çok öğrenmek ve başkalarının öykülerini duymak istiyor. Kendi hakkında konuşmaya pek gereksinim duymuyor. Diğerleri ile iletişim kurmakta zorlanan utangaç Finley’I fark eder. Ama, çalışmalar sırasında o bile kendi kendisiyle yüzleşmekten kaçamaz.
İlişkilerde karşılıklı tanıma gençlerde beklenenden daha fazlasını ortaya çıkartıyor. Peki, bu onların birbirlerine ve giderek de kendi duygularına yakınlaşmalarına yardımcı olacak mı?
